fildişi kule edebiyatı ne demek?

Fildişi Kule Edebiyatı

Fildişi Kule Edebiyatı, gerçek dünyadan kopuk, toplumsal sorunlara duyarsız, sadece estetik kaygılarla yazılan, halktan uzak ve anlaşılması güç eserleri tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Bu tür edebiyat, genellikle sanat için sanat anlayışını benimser ve gündelik hayatın problemlerine, siyasi olaylara ya da sosyal adaletsizliklere değinmekten kaçınır.

Özellikleri:

  • Gerçeklikten Kopukluk: Yazar, içinde yaşadığı toplumun sorunlarına sırtını döner ve eserlerinde idealize edilmiş, hayali dünyalar yaratır. (Gerçeklikten Kopukluk)
  • Estetizme Önem Verme: Eserin içeriğinden çok, biçimine, diline ve üslubuna odaklanılır. Gösterişli bir dil ve karmaşık anlatım teknikleri kullanılır. (Estetizm)
  • Toplumsal Duyarsızlık: Toplumsal sorunlara, siyasi olaylara veya sosyal adaletsizliklere değinilmez. Eserler, genellikle bireysel duyguları, aşkı, ölümü veya varoluşsal sorgulamaları konu alır. (Toplumsal%20Duyarsızlık)
  • Halktan Uzaklık: Eserler, halkın anlayabileceği bir dilde yazılmaz. Seçkinci bir üslup kullanılır ve geniş kitlelere hitap etmekten kaçınılır. (Halktan%20Uzaklık)
  • Sanat İçin Sanat Anlayışı: Eserler, herhangi bir amaca hizmet etmek için değil, sadece estetik bir değer yaratmak için yazılır. (Sanat%20İçin%20Sanat)

Eleştirisi:

Fildişi Kule Edebiyatı, toplumdan kopuk olduğu, gerçek sorunlara çözüm üretmediği ve halkın anlayabileceği bir dilde yazılmadığı için eleştirilir. Eleştirmenler, edebiyatın toplumsal bir sorumluluğu olduğunu ve sanatçıların eserleriyle topluma yol göstermesi gerektiğini savunurlar.